Miyomlar, rahmin kas dokusundan gelişen kanser olmayan tümörlerdir. Kadınlarda en sık görülen pelvik tümörlerdir. Ancak bu kadar sık görülmesi kadınları korkutmamalıdır. Çünkü miyomların, rahimden çıkarılma ameliyatı olan miyomektomi ameliyatı ancak miyomlar kadınlarda bir şikayete neden olursa yapılır.
Miyom ameliyatlarında laparoskopik (kapalı) ameliyat tekniği çok önemlidir. Çünkü kapalı miyom ameliyatı, hasta dostu bir ameliyattır. Bu ameliyat şekli; hastaya daha az ağrı, daha az kanama, daha iyi kozmetik sonuçlar, daha çabuk iyileşme dönemi ve hastanede daha az kalma gibi birçok avantajlar sunmaktadır.
Miyomların genellikle tedavi edilmesi gerekmez. Ancak boyutu büyümüş ve sayıları artmış miyomlar bazı semptomlara neden olabileceğinden cerrahi yöntemler ile uzaklaştırılması gerekir. Çoğu durumda kapalı ameliyatlar tercih edilir. Kapalı miyom ameliyatı, miyomların hastanın batın bölgesine yapılan 1 cm’lik kesilerden girilerek, mikrocerrahi araçlar ile çıkarılmasını amaçlayan işlemdir. Kesilerin küçük olması hasta konforu açısından avantaj sağlar. Hekim, ucunda kamera ve ışık bulunan ince bir araçla bu kesilerden girerek ameliyatı bir monitörden izler. “Laparoskop” isimli bu cihaz, cerrahi işlemlerin daha ayrıntılı yapılmasına ve böylece ameliyat sırasında oluşabilecek olası komplikasyonların önlenmesine yardım eder. Laparoskopik yöntemle yapılan miyom ameliyatı genellikle 2 saat sürer. Ancak hastanın durumuna bağlı diğer koşullar ameliyat süresini uzatabilir. Çoğu hasta aynı gün ya da 1 gün sonra taburcu edilir ve günlük rutine dönme süreleri oldukça kısadır. Rahim iç zarındaki miyomlar ise vajinal yoldan histeroskopi ameliyatı ile çıkarılır.
Cinsel ilişki sırasında kadın yumurtasının erkek üreme hücresi spermle döllenmesiyle başlayan süreç şeklinde tanımlanan gebelik (hamilelik) ortalama 37-40 hafta sürmektedir. Doğum kontrol yöntemlerine başvurulmayan cinsel birlikteliklerde hamilelik ihtimali artar.
Riskli gebelik ya da yüksek riskli gebelik; gebelik öncesi ya da gebelikte ek bir hastalığı olan veya taramalarda düşük riski veya bebekte sakatlık riski çıkan gebeliklerdir
Normal vajinal doğum yapılamayan durumlarda başvurulan yöntem, sezaryen doğumdur. Normal doğum düşünülen durumlarda acil olarak sezaryene geçiş yapılabileceği gibi doğum öncesi planlama yapılarak da sezaryen kararı alınabilir. Doğumdan önce sezaryen yapılacağı kesinleşmiş ise işlemin yapılacağı tarih ve saat belirlenebilir.
Sezaryen doğum, ameliyathane koşullarında ve anestezi altında gerçekleştirilen bir doğum tekniğidir. Bu işlemde önce karna, sonra rahme kesi uygulanarak bebeğin anne karnından çıkarılır. Daha sonra kesi yerleri dikiş ile kapatılarak doğum tamamlanır.
ajinal akıntı, vajina ve rahim ağzındaki küçük bezlerden salgılanan sıvıdır. Bu sıvı, vajinayı ve üreme sistemini temiz ve sağlıklı tutarak eski hücreleri ve kalıntıları temizlemek için her gün vajinadan sızar. Östrojen seviyelerindeki normal değişikliklerden vajinal akıntı meydana gelebilir
Vajina sarkması, vajinanın etrafındaki kas, bağ dokular, pelvik organları ve dokuları yerinde tutan sinir, kas dokularının zayıflamasıyla kopar ve vajenden dışarı sarkmalar meydana gelir. Normal doğum yapmak, östrojenin yetersiz gelmesi, yaşlılık gibi sebeplerden ortaya çıkmaktadır
Tedavi edilebilen cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Sifiliz, bel soğukluğu, klamidya ve trikomoniyazdır. En sık görülen seksüel geçişli 4 hastalık ise; hepatit B, herpes simplex, HIV (AIDS) ve HPV tam olarak tedavi edilemez